İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından döviz kurlarındaki yükselmeye dikkat çeken DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, “Bugün zamana yayılmış bir darbe süreciyle karşı karşıyayız ve bu faşist darbe pratiklerinin çok ağır ekonomik yaptırımları var. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek İmamoğlu'nun gözaltı haberinden sonra ekranların karşısına geçti "Hareketlenen piyasalara dair gereken her şey yapılmıştır, her şey kontrol altında." diyerek uluslararası sermayeye parasını bankada faize yatıran yatırımcıya kaygılanmayın mesajı vermişti ama bunları söylerken aslında söylediğine kendisi de inanmıyordu. Bakan Bey herhâlde yaşadığı paniği gizleyebilmek ve piyasalara da güven verebilmek için bugün de hepinizin gördüğü üzere şovunu sürdürdü, devam ettirdi. Yaşanan olayların enflasyonda kalıcı etkiler bırakmayacağını yine ekranlar karşısında bir hamasetle ifade etti ancak hepimiz biliyoruz ki gerçekler bambaşka çünkü artık herkesin çok iyi, çok net bildiği üzere OVP programı çökmüştür; ekonomik program, Mehmet Şimşek programı çökmüştür. Bu iktidarın ekonomik olarak da siyasal olarak da bu halka vaat edeceği hiçbir şey kalmamıştır faşizmden başka, karanlıktan başka. Her ne kadar Mehmet Şimşek her şey kontrol altında dese de bizler çok iyi biliyoruz ki özellikle emekçi sınıflar başta olmak üzere hiçbir şey kontrol altında değil. Sadece son birkaç günlük kur hareketlerine baktığımız zaman asgari ücret yüzde 16 oranında değer kaybı yaşamış durumda. Bu, sadece ilk günlerin sonucu olan yıkıcı tablo değerli arkadaşlar. Zaten kıt kanaat geçinmeye çalışan emekçi sınıfların alım gücü son üç günde ciddi anlamda değer kaybına uğramış durumda. Bunun orta vadede sonuçları enflasyon ve daha fazla ekonomik daralma demek olacak. Bakın, bizim ülkemizin ana gerçeği enflasyondur. Bugün halkın sokağa dökülmesinin en önemli nedenlerinden bir tanesi de bu ekonomik darboğazdır, bu geçinememe hâlidir” ifadelerini kullandı.
“TEK HANELİ ENFLASYON HAYAL”
Geçen yıl G-20 ülkelerinde ortalama yüzde 5,3 olan enflasyon oranının 2025 yılında yüzde 3,8'e ve gelecek yıl yüzde 3,2'ye düşmesi beklenirken Türkiye'de enflasyonun bu yıl yüzde 31,4 ve gelecek yıl yüzde 17,3 olması öngörüldüğünü iddia eden Koca, “Ama gelin görün ki 19 Mart darbesi sonrası döviz kurundaki yaklaşık yüzde 4'lük artış hesaba katıldığında Merkez Bankasının bu yılsonu itibarıyla yüzde 24 olan enflasyon hedefinin fazlasıyla aşılacağı, 2026 yılında tek haneli enflasyona erişmenin hayal olacağı ortaya çıkıyor. 19 Mart sonrasında ekonomide yaşananlara bakıldığında görülüyor ki saray rejimi kendi koltuk sevdası için ülkeye bir günde trilyonluk fatura çıkarmıştır. Krizden sonra Merkez Bankası tarafından halkın kemer sıkma politikasıyla biriktirilen 26 milyar dolar rezerv yakılmıştır. Bu parayla her bir emekliye 41 bin lira ikramiye verilebilirdi yani bugün konuştuğumuz bu komik rakamın dışında devasa bir şeyden bahsediyoruz, gerçek bir rakamdan bahsediyoruz. Biliyoruz ki ama bu şokun bedelini yine işçilere, gençlere, emekçi halklara ödetmek niyetindesiniz. "Yaptım, oldu." siyasetiyle "Yaparız, olur." diye düşünüyorsunuz. Tam anlamıyla aslında milyonlarca insanı yoksulluğa mahkûm edecek tam bir saray şımarıklığıyla bugün karşı karşıyayız çünkü saray için hava hoş, çünkü saray ve şürekâsı yapılan vurgunlarla servetine servet katarken halkı daha fazla yoksullaştırmaya bilerek karar vermiş durumdasınız, bu yönde bir tercih yapmış durumdasınız. Ama buradan söyleyelim: Bu krizden iradesine sahip çıkan gençleri, halkı suçlayarak çıkamayacaksınız, sıyrılamayacaksınız. "Camilerde içki içildi." yalanlarıyla o halkın tepkisini, öfkesini, haklı, onurlu direnişini kirletemeyeceksiniz. Ülkenin her yerinden işçi sınıfının itirazları yükseliyor; genel grev, genel direniş itirazları yükseliyor. İşçi sınıfı ve halklar ayaktalar, faşizmin yürüyüşüne halkın barajını oluşturmak için adım adım yürüyorlar, kitleselleşiyorlar. Buradan halkımıza sesleniyorum son olarak: Değerli halkımız, umut burada falan değildir, umut saray şürekâsında değildir; umut halkın gücündedir, Türkiye halklarının ve işçi sınıfının kader birliğindedir” şeklinde konuştu.