Haber Merkezi
Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, ’21 Mart Dünya Su Günü’ nedeniyle bir açıklama yaptı. Açıklamasında Dünya Meteoroloji Örgütü’nün, 19 Mart 2025 tarihinde “Küresel İklim Durumu” raporuna dikkat çeken Özdemir, “Rapora göre 2024 yılının son 175 yılın en sıcak yılı olduğu ve okyanus ısısının son 65 yılın en yüksek seviyesine ulaştığı belirtilmektedir. Küresel ısınmanın gösterdiği artış eğilimi, hızlanan buzul erimesi, kıt olan tatlı su kaynaklarının ne kadar verimli ve etkin kullanılması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı.
“DAMLA SULAMA YÖNTEMLERİ TEŞVİK EDİLMELİ”
Dünya Bankası tarafından son olarak 28 Ocak 2025 tarihinde güncellenen ve bir ülkenin kendi ekosisteminin ürettiği su kapasitesini ölçmek için kullanılan “Yenilenebilir İç Tatlı Su Kaynakları” raporuna göre, dünyanın tatlı su kaynaklarının yüzde 13,2’sine sahip olan Brezilya’nın bu alanda ilk sırada yer aldığını kaydeden Özdemir, “Brezilya’yı yüzde 10,1’lik pay ile Rusya ve yüzde 6,7’lik pay ile Kanada takip etmektedir. Türkiye’nin payı ise yüzde 0,5’tir. Türkiye Bankalar Birliği tarafından 2023 yılında yayınlanan Tarım Sektörü Raporu’na göre ise ülkemizde tarımsal üretimdeki su gereksiniminin giderek büyümesi, sanayideki asimetrik gelişmelerin devam etmesi, su kaynaklarının kirletilmesi ve nüfusun hızla artışı nedeniyle 25 yıl içinde su kullanım miktarının 3 katına çıkacağı öngörülmektedir. Dolayısıyla, suyu temel alan tarım politikaları her geçen gün daha da önem kazanmaktadır. Ülkemizde tatlı su kaynaklarının yüzde 75’i tarımda kullanılmaktadır. Devlet Su İşleri verilerine göre, sulanabilir tarım arazilerinde yüzde 75 oranında salma sulama, yüzde 10 oranında yağmurlama sulama ve yüzde 5 oranında damla sulama yöntemi kullanılmaktadır. Ayrıca, tarımda kullanılan tatlı suyun yüzde 75’i açık kanallarla dağıtılmakta olup bunun yarısı, buharlaşma ve altyapı eksiklikleri nedeniyle kaybolmaktadır. Bu nedenle, su israfını azaltmak ve verimliliğini artırmak için altyapı eksikliklerinin giderilmesi, kapalı basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması, eski sulama sistemlerinin rehabilitasyonu, yağmurlama sulama ve damla sulama yöntemlerinin teşvik edilmesi gerekmektedir” dedi.

“SUYU VERİMLİ KULLANMALIYIZ”
Türkiye’de tarım alanlarının son 17 yıldır 37-40 milyon hektar arasında değişirken, aynı dönemde Türkiye nüfusunun ise yüzde 21 artarak 85,7 milyon kişiye ulaştığı ifade eden Özdemir, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Özellikle yaz aylarında, yerli ve yabancı ziyaretçi sayısı önemli ölçüde artmaktadır. 2030 yılında, ülkemizin su kaynaklarının yüzde 20 azalması, nüfusun ise yüzde 10 artması öngörülmektedir. Türkiye’nin su ihtiyacı sürekli artarken, yıllık ortalama yağış miktarı dünya ortalamasının altında bulunmaktadır. Ayrıca, ülkemiz su stresi yaşayan ve su stresi seviyesi yükselen ülkeler kategorisinde yer almaktadır. Bu doğrultuda, Tarım ve Orman Bakanlığımızın suyu temel alan “Tarımsal üretimin planlanması” hususunda uyguladığı modelin başarıya ulaşmasını temenni ediyorum. Belirlenen politikalar istikrarlı bir şekilde, dirayetle uygulanmalı ve dönemsel gelişmeler ışığında periyodik olarak güncellenmelidir. Üstelik su kısıtı konusu toplumsal hassasiyet gerektirmektedir. Bu bağlamda, sadece üreticilerimizin değil, başta genç nesillerimiz olmak üzere tüm toplumumuzun, su kaynaklarının korunması, su tasarrufunun artırılması ve suyun verimli kullanımı konusunda bilinçlendirilmesi için yapılan çalışmaların artmasını diliyor, 22 Mart Dünya Su Günü’nü kutluyorum.”