Artık tüm teknolojilerin iç içe geçtiği bir devirde yaşıyoruz. Televizyonumuzdan internete bağlanıyor, cep telefonumuzdan yol tarifi alabiliyor, internet üzerinden görüntülü görüşme yapabiliyor, çılgınlar gibi alışveriş yapıyor, getir , götür , gidesin yoksa getirin var derken üşeniyor ekmeğimizi bile cep telefonuyla internetten alıyoruz, kargomuzun ya da aracımızın nerede olduğunu cep telefonumuza gelen bir sms ile öğrenebiliyoruz.
Çarşıda alışverişe çıktığımızda bile cep telefonundan internette kaç para diye bakmıyor muyuz?
Sadece arkadaşımız, ailemiz değil, bankalar, maliye, emniyet müdürlüğü, milletvekilleri, belediye başkanları, kargo şirketleri, nereden ne hizmet alıyorsak o kurumdan bildirim, indirim, gecikmiş fatura bildirimi, fatura hatırlatma, kampanya ve daha bir dolu konuda mesaj alıyoruz.
Önce facebook ile başlayan sosyal medyamızı takip eden twiiter ardından instagram hepsini geçti ki dünyanın bin bir türlü halini, insanlığın ahvalini 7/24 seyreder olduk.
Kopyala, yapıştır yapmaktan insanlar düşünmeyi, konuşmayı, fikir yürütmeyi unuttular. Facebook sözleri ile kahve sohbeti yapar oldular. Sosyal medyada edebiyat, felsefe şelale maşallah, gerçek hayatta dut yemiş bülbül.
Nereye gitsek arkamızdan bizi takip eden bir göz, söylediğimizi duyan bir kulak varmış gibi aklını sevdiğim akıllı telefonlarımızla daha önce gezdiğimiz sitelerde incelediğimiz ürünlerin düşen fiyatlarına kadar uyarı alır olduk.
Bizim yerimize düşünen, internet sitelerinde gezip incelediğimiz ürünü defalarca hatırlatıp almamız için ısrar eden, fotoğraf çeken , onları arşivleyen , kayıt ederek yıllar sonra o günü hatırlatan türlü çeşit şekillerde selfi çekmeye başladığımız günden bu yana sağolsun fotoğrafçıya uğratmayan canımız telefonumuz.
Öte yandan kağıt üzerinde fotoğrafımızın olmadığı varsa bile ehliyet yada hüviyette o da yine dijital..
Telefonun şarjı bitince kapandığı gibi internet gittiğinde silinecek anılarımızı, ömrümüzü sakladık telefonlara ..
Cep telefonu denen hapishaneye elimizi, gözümüzü, aklımızı kaptırmış gidiyoruz ..
Bir annenin çocuğuna, bir babanın arabasına bakar gibi bakıyoruz telefonumuza, acıktığında nerde olursa olsun karnı doymalı, derhal bir fiş bulup şarja takmalı, eskimeden modeli değişmeli, olur mu canım azıcık ta süslemeli çeşit çeşit kılıflardan eksik mi kalalım, alalım, kılıf ta alalım, yeni model telefonda alalım, kontör, dakika alalım, hattımızı değiştirelim, GSM şirketi bol kampanyaları takip edelim ki cebimiz yanmadan cep telefonumuzun yakıtı olan interneti boş bırakmayalım .
Sms , whatsap , facebook, twitter, insagram en çok kullanılan , oo daha neler var neler..
Her şeye, herkese anında erişir, öğrenir olduk, sanırım artık doyduk. Laf sokmalar, engel koymalar.
Akıllı, uslu kullanıp faydalanmak varken aman geç kaldılar tabi kii dolandırıcılar ..
Öyle çok hayatımızın içindeki hastası olduk, boyun ağrısı, sırt ağrısı çekip, gözlerimizi, moralimizi bozar olduk.
Neyse geç oldu ben de cepten alarmı kurup yatayım bari sabah işe kalkacağım ..