BonaBant Yönetim Kurulu Başkanı Arslan, bir açıklama yaparak çalışmalarını anlattı. Arslan, daha önce Türkiye’de denenmiş fakat kalite sorunlarından dolayı dışa bağımlı kalınan bant sektöründe, BonaBant ve Zero Bant’ın Ar-Ge çalışmaları sonrasında 2018 yılında Türkiye’nin sektördeki A kalite firması olarak jumbo bant sektöründe faaliyet göstermeye başladıklarını belirtti. Arslan, "2018 yılında kurulma aşamasına geçtik ve Ar-Ge çalışmalarımızın sonucunda 2019 yılında Türkiye’nin ikinci firması olarak 3 milyon dolarlık yatırım bedeli ile faaliyet göstermeye başladık. Milli sermaye ile yerli üretim yapmayı kendisine ilke olarak belirleyen Aykut Gıda, Mersin’de yapışkanlı paket bandı üretim tesisini BonaBant markası ile faaliyete aldı. Halihazırda ülkemize yurt dışından ithal edilmekte olan yapışkanlı koli bantları, bioryentepolipropilen film tesisimizde üreteceğimiz yapıştırtıcı tutkal ile birlikte işleyerek jumbo bobinlerde yapışkanlı şeffaf bant (scotchtape) üretilmektedir. Hizmetlerimizin arasında istenilen boyda bobin ebatlama, tutkallı-tutkalsız BOPP film bobin (160cm ve 128cm) tedariki ile birlikte çeşitli ölçülerde renkli ve şeffaf koli bandı toptan ve perakende satışlarımız bulunmaktadır” dedi.
İlk olarak bir vardiya ile başladıklarını dile getiren Arslan, “Kısa bir süre içerisinde dış pazarda kendimize yer bulduk ve kendinden emin bir duruş sergiledik. Daha sonrasında tam otomatik bir makine aldık ve hem piyasa hem de ihracatı çoğaltma hedefimiz başladı. Biz Türkiye’de ham maddeyi geri teknolojilerle üretiyoruz ve bu yüzden burada daha pahalı. O yüzden burada da dışarıya bağımlıyız. Ama en azından şöyle yapıyoruz; ürünü alıyoruz, burada tutkallıyoruz ve insanların dışa bağımlılığını kesiyoruz. Yani ithalatın önünü kesiyoruz. Jumbo olarak 50’ye yakın müşterimiz var. Hepsi de ithalat bağlantılıydı ve daha sonrasında bizi tercih etmeye başladılar. İlk olarak şeffaf renksiz bantla başladık, sonra pazarın talepleri ile birlikte çeşitli renklerde bant üretmeye başladık" diye konuştu.
Amerika, İngiltere ve Bakü’ye ihracat
Amerika, İngiltere ve Bakü'ye ihracat gerçekleştirdiklerini belirten Nida Beyoğlu Arslan, "Bant kısmı için konuşacak olursak, ihracat yapmak çok zor. Ham maddeyi üreten birçok ülke var. Dolayısıyla ham madde üreten biriyle savaşmak çok zor. Ürünü burada üretmek için 100 milyon dolar gibi bir bütçeyle yatırım yapmanız gerekiyor. Bu yüzden ürünün ham maddesini dışarıdan alıp ürünü burada işleyip iç piyasa ve ihracatını yapmak daha cazip geliyor" ifadelerini kullandı.
"Ürünü 3 gün içinde teslim ediyoruz"
İthalatla aralarındaki farklara değinen Arslan, stoklu çalıştıklarını, istenilen hacimdeki ürünü 3 gün içerisinde alıcıya ulaştırdıklarını belirterek, "İthalatta sipariş verirken ürün ortalama 40 gün gibi bir sürede geliyor ve verdiğiniz siparişin çoğunu ödemek durumunda kalıyorsunuz. Örneğin 10 konteyner ürün siparişi verdiniz ve yaklaşık 250 bin dolar gibi bir rakam tutuyor. Bunun yüzde 30’unu ödemek zorunda kalıyorsunuz. Yani para elinizde kalmıyor ve dışarıya sürekli ödeme yapıyorsunuz. Gümrük masrafı, vergi gibi durumlarda ekstra bir maliyetle karşılaşıyorsunuz. Bunun dışında ithalatta ürün sipariş ederken belirli bir hacmin üstünde sipariş vermeniz gerekiyor. Bizde ise stokla çalıştığımız için en geç 3 gün içerisinde ürün teslimatını gerçekleştiriyoruz. Herhangi bir sınırlama olmadan ürün siparişi alabiliyoruz. Bununla birlikte firmaları birçok ekstra maliyetten kurtarıyoruz. Bu da sektörde bizim tercih edilmemize neden oluyor. Bu anlayışla hareket ederek ithalatın önüne set çekmek istiyoruz” dedi.