HABER: Ekin KIRARSLAN – Barış ÇOBAN
Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde iktidarın teklifine karşı Batman’dan Ankara’ya yürüyüş başlatan KESK yürüyüş kolu Mersin’e ulaştı. KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil ve KESK MYK üyelerinin aralarında olduğu yürüyüş kolu Özgür Çocuk Parkı’nda KESK Mersin Şubeler Platformu, Emek ve Demokrasi Güçleri’nce karşılandı. Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Canan Yüce’nin de katıldığı açıklamada “İnsanca bir yaşam demokratik grevli toplu sözleşme için mücadeleyi birlikte büyütüyoruz” pankartı açıldı. Açıklamada, Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Emekçileri Sendikası (Tüm Bel Sen) Mersin Şubesi Başkanı Mustafa Özbay basın metnini okudu.
“ZOR BİR SÜREÇTEN GEÇİYORUZ”
Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Emekçileri Sendikası (Tüm Bel Sen) Mersin Şubesi Başkanı Mustafa Özbay, Hükümetin açlık ve güvencesizlik teklifini kabul etmediklerini, yetkinin asıl sahibi 5,5 milyon kamu emekçisini ve emekliyi göreve çağırdıklarını söyledi. Ülkenin alın teri ile geçim savaşı veren milyonları olarak, zor bir süreçten geçtiklerini belirten Özbay, "ülkeyi yönetenler yıllardır 'Büyümede rekor kırdık' dediler. 'Dünya bizi kıskanıyor' dediler. Ama büyüdüğünü söyledikleri Türkiye’de bizim payımıza sadece; yıllardır çocukların bile inanmadığı TÜİK enflasyonuna bağlanmış düşük maaşlar, sefalet ücretleri düştü. Çalışanların neredeyse yarısının asgari ücrete mahkum edildiği, ucuz emek cennetine çevrilmiş bir ülke düştü. Üretime değil, borçlanmaya, betonlaşmaya dayalı insan ve doğa düşmanı model her gün daha yıkıcı hale geldi. Kamucu anlayışta, sosyal devlette koskoca gedikler açıldı. Bunun bedelini de söndürülemeyen yangınlarla, her gün bir yerde ortaya çıkan sellerle, felaketlerle hepimiz ödedik. Ödemeye de devam ediyoruz" dedi.
“BU TEKLİF YOKSULLUK TEKLİFİDİR”
Çalışma Bakanı tarafından yapılan teklifle aileleri ile birlikte 20 milyonluk devasa bir kitleyle açıkça dalga geçildiğini hatırlatan Özbay, “buradan tekrar altını çiziyoruz. Yaşadığımız kayıpları görmeyen, sadece hedeflenen resmi enflasyon rakamlarına indirgenen bu teklifin adı ‘Toplu Sözleşme Teklifi’ değildir. Açlık sınırının 3 bin, yoksulluk sınırının 9 bin 500 TL’yi bulduğu, yaşanan gerçek hayat pahalılığının %40’ı aştığı koşullarda aileleri ile birlikte 20 milyonluk devasa bir kitleye yapılan bu teklifin adı Sefalet, yoksulluk, güvencesizlik teklifidir” diye belirtti.
“HAK VERİLMEZ MÜCADELE İLE ALINIR”
Emeği ile yaşam mücadelesi verenleri, bir bütün olarak gördüklerini söyleyen Özbay şöyle devam etti: “bu karanlık tablodan tek çıkış yolu yetkinin asıl sahiplerinin kamu emekçilerinin ve emekliklerinin ortak sorunları için bir araya gelmesinden, ‘hak verilmez mücadele ile alınır’ ilkesi ile ortak mücadeleyi yükseltmesinden geçmektedir. KESK yürüyor,KESK mücadele ediyor.
Maaşlarımızın insanca yaşamaya yetecek bir seviyeye çekilmesi için
Özellikle pandemi döneminde maaşlarımızda yaşadığımız reel erimenin giderilmesi için
Kamu emekçilerinin yıllardır yaşadığı gelir vergisi adaletsizliğine son verilmesi için
Emekli olduğumuzda maaşlarımızın yarı yarıya düşmesine yol açan ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması için Farklı adlar altında güvencesiz istihdam edilenlerin kadrolu-güvenceli istihdama geçirilmesi için
“4/C’li 4/B’liler” olarak bilinen kamu emekçilerinin ek ödeme, emeklilik gibi temel sorunlarının çözümü için
Sayıları yüz bini aşan Yardımcı Hizmetler Sınıfının yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesi için
Torpilin, kayırmanın kapsını sonuna kadar açan mülakat sitemine son verilmesi için
Kamu emekçilerini Hakem Kurulu vasıtası ile siyasal iktidarın iki dudağı arasından çıkacak kararlara mahkûm eden, grev hakkımızı yok sayan mevcut sistemin değiştirilmesi için
OHAL KHK’leri ile sorgusuz-sualsiz işinden ekmeğinden edilen kamu emekçilerinin görevine iadesi için
Kadın kamu emekçilerine yönelik ayrımcılığın ortadan kaldırılması için
Kamu kurumlarında ücretsiz kreşler açılması, söz konusu kreşler açılıncaya kadar kreş yardımı verilmesi için
Kamu emekçilerinin onurlu sesi KESK yürüyor Mersin Şubeler Platformu adına bu onurlu yürüyüşü selamlıyoruz.
Hepinizi insanca yaşamaya yetecek bir ücret, güvenceli istihdam- güvenli gelecek, demokratik- adil bir çalışma yaşamı, halktan yana bir kamu hizmeti, grev hakkımızın önündeki engellerin kaldırıldığı gerçek bir toplu pazarlık sistemi için birlikte mücadele etmeye, omuz omuza vermeye çağırıyoruz.”