Mersin’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadınlar dayanışma içerisinde yürürken, Mersin Kadın Platformu adına basın açıklamasını Ayşegül Göçmen ve Jini Güneş okudu.
“FEMİNİST MÜCADELEMİZDEN GÜÇ ALDIK”
Kadınların üzerindeki baskının, şiddetin ve krizlerin bin bir biçimi üzerine bir de pandemi eklendiğini vurgulayan Ayşegül Göçmen, “Bizler bu zor günlerde umutsuzluğa kapılmamak için feminist mücadelemizden ve dayanışmamızdan güç aldık. Geçtiğimiz 8 Mart’tan bu yana yaşadığımız COVİD-19 sürecinde evlere kapatılmayı ve kapatıldığımız evlerde şiddete, tacize ve yoksulluğa karşı isyanımızı bir kenara bırakmayı kabul etmedik. Pandemi boyunca kadın dayanışmasıyla birbirimizin çaresi olan bizler, yine birbirimizden güç almak için; emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz, hayatımız ve haklarımız bizimdir demek için; kadın dayanışmasını büyütmek için buradayız” ifadelerini kullandı.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR”
Geçtiğimiz yıl boyunca ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ demekten vazgeçmedik, her bulduğumuz fırsatta da söylemekten vazgeçmeyeceklerini belirten Göçmen, “İstanbul Sözleşmesi’ni, 6284 Sayılı Kanun’u, önleme ve koruma kararlarını uygulamayan erkek-devlete “Suçlu sensin!” diyen kadınlar biziz! Şiddet faili erkeklerin cezasız bırakıldığını, kadın katillerine verilen cezaların yaşamak için öz savunma uygulamak zorunda olan kadınlara verildiğini gören ve birbirinden asla vazgeçmeyen kadınlarız! Cezasızlık politikalarınız biz kadınlara her an ölüm ve şiddet olarak geri dönerken bir kez daha diyoruz ki eşit ve özgür bir yaşam kurana kadar kendimizi savunmaya devam edeceğiz. Suçlu, cezasızlıkla erkekliği ödüllendiren polis, yargı ve iktidar” şeklinde konuşarak öz savunmanın kadınlar için bir yaşam hakkı olduğunu söyledi.
“KADINLARDAN İTAAT BEKLEYEN DÜZENİ KABUL ETMİYORUZ”
Bir kere daha birlikteyiz, çünkü bizlere dayatılan işsizlik ve yoksulluğa karşı biz emeğimize sahip çıkıyoruz ve ekonomik özgürlüklerini istediklerini vurgulayan Jini Güneş ise, “Devlet eliyle yok sayılmaya ve hedef gösterilmeye çalışılan, erkek devlet şiddetine maruz bırakılan ama tüm bunlara rağmen aşağıya bakmadan “Alışın, burdayız, her yerdeyiz!” demekten bir an olsun vazgeçmeyen LBTİ+’larız! Atanmış kimliklere karşı seçilmiş aşklarımızla heteropatriyarkaya karşı mücadele eden LBTİ+larız, bir aradayız. Translar başta olmak üzere tüm LGBTİ+’lara yönelen devlet şiddetine karşı birlikte direniyoruz. Erkek-devletin LGBTİ+fobiyi ve kadın düşmanlığını büyüttüğünü görüyoruz. Hayatlarımızı birlikte savunmak, özgürlüğümüzü birlikte kazanmak için dayanışmamızı daha da büyüteceğiz. Çünkü biz nefretin hedefi olmadığımız, özgürce kendimiz olabildiğimiz bir dünyayı kazanacağız. Kadınlardan itaat bekleyen, yoksulluk kaderdir diyen düzeni kabul etmiyoruz” dedi.
Yıllardır 8 Martlarda emek sömürüsüne, işsizliğe, güvencesizliğe, erkek-devlet şiddetine, LGBTİ+fobiye, ırkçılığa, irade gaspına, adaletsizliğe karşı sokakları doldurduklarını belirten Güneş, şu şekilde konuştu: “Bu sene de hayatlarımızı kuşatan faşizme, patriyarkaya, erkek-devlet şiddetine, ekolojik yıkıma, kapitalizme, emek sömürüsüne ve saray rejimine karşı; isyanımızı, öfkemizi, mücadelemizi her yerde büyütüyoruz. Özgürlüğümüzü kazanmak ve hayatlarımızı savunmak için 8 Mart’ta ve her günde bir aradayız, alanları, sokakları doldurmaya devam edeceğiz.”