Haber Merkezi
Etkinliğin açılış konuşmasını, Su Ürünleri Fakültesi Öğr. Üyesi ve Deniz Canlıları Müzesi Sorumlusu Prof. Dr. Deniz Ayas yaptı. Prof. Dr. Ayas, Müze Sohbetleri serisinin belirli konularla sınırlı kalmayarak farklı disiplinleri bir araya getiren akademik bir tartışma ortamı sunduğunu belirterek bugün ele alınan dindarlık ve psikoloji konusunun, farklı bakış açılarını bir araya getirerek bilimsel anlamda verimli bir diyalog oluşturduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Ayas, ayrıca Müze Sohbetlerinin bilimsel diyalogları teşvik eden ve akademik etkileşimi artıran bir platforma dönüşmeye başladığına vurgu yaptı.
İNANÇ SİSTEMLERİ İNSAN DAVRANIŞLARINI ETKİLİYOR
Daha sonrasında konuşan Prof. Dr. Abdulvahid Sezen, inancın bireyin psikolojik durumu üzerindeki olumlu ve olumsuz etkilerini kapsamlı bir şekilde değerlendirerek, inanç sistemlerinin insan davranışları, duygu durumu ve karar alma mekanizmaları üzerindeki etkisini bilimsel araştırmalar ışığında açıkladı. Prof. Dr. Abdulvahid Sezen, “Dindarlık, bireyin psikolojik iyi oluşu üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. İnanç, bireyin mutluluğunu, huzurunu ve ruhsal dayanıklılığını şekillendiren önemli bir faktördür. Pozitif psikoloji alanındaki güncel çalışmalar, dindarlığın psikolojik dayanıklılığı nasıl desteklediğini ortaya koymaktadır. İnanç sistemleri bireyin ahlaki karar alma süreçlerine yön verirken, farklı dini geleneklerin bu konudaki ortak yönleri ve farklılıkları da dikkate alınmalıdır. Dindarlık, bireyin sosyal kimliğini güçlendirir ve toplumsal bağlarını pekiştirir. Aynı zamanda, aşırı dini bağlılık kaygı ve stres seviyelerini artırabilir; bu nedenle dengeli bir dindarlık psikolojik iyi oluş açısından büyük önem taşımaktadır” dedi.

“DİNDARLIK, BİLİŞSEL İŞLEVLER ÜZERİNDE DE ETKİLİDİR”
Dini inançların modern psikoterapi yaklaşımlarında nasıl kullanıldığı, terapötik süreçlerde ne gibi etkiler yarattığı da bilimsel araştırmalarla ele alındığını belirten Prof. Dr. Sezen, "Dindarlık, bilişsel işlevler üzerinde de etkilidir; hafıza, dikkat ve meditasyonun beyin fonksiyonlarına olan etkileri üzerinde bilimsel çalışmalar mevcuttur. Dini ritüeller, bireylerin aidiyet duygusunu pekiştirerek psikolojik dengeyi sağlamaya yardımcı olur. Toplumsal davranışlar açısından ise dindarlık, bireylerin sosyal uyumunu, etik kararlarını ve dayanışma duygusunu artırabilir. Nörobilim araştırmaları, dini deneyimlerin beyindeki sinirsel bağlantıları nasıl değiştirdiğini ve meditasyonun bilişsel işlevleri nasıl etkilediğini incelemektedir. İnanç sistemleri, bireyin korku, endişe ve bilinmezlikle başa çıkma mekanizmalarını destekleyerek psikolojik dayanıklılığı güçlendirir. Son olarak, dindarlık bireyin etik değerlerini şekillendiren, moral kararlarını etkileyen ve uzun vadede toplumsal yapının korunmasına katkı sağlayan önemli bir faktördür.” Bilimsel çerçevede ele alınan bu konular kapsamında dindarlığın insan psikolojisi üzerindeki çok yönlü etkileri detaylı olarak tartışılmıştır." ifadelerini kullandı.
DİNDARLIĞIN STRESLE BAŞA ÇIKMADA DA ÖNEMLİ
Konferans boyunca, inancın bireylerin yaşamında bir psikolojik destek mekanizması olarak nasıl işlev gördüğü vurgulanarak; dindarlığın stresle başa çıkma, umut duygusunu güçlendirme ve ruhsal dayanıklılığı artırma konularındaki katkıları detaylandırıldı. Ayrıca, aşırı dini bağlılığın bazı bireylerde kaygı, suçluluk duygusu ve psikolojik baskı yaratabileceği belirtilirken, dengeli bir inancın bireyin iyi oluşuna olumlu etkileri ele alındı. Bu bağlamda, bireyin dini inanışlarını nasıl yönettiğinin psikolojik iyi oluş üzerinde belirleyici olduğu ifade edildi. Soru-cevap bölümünde katılımcılar, "Dindarlık bireyin mutluluğunu nasıl etkileyebilir? Dini inançlar stres yönetiminde ve psikolojik dayanıklılık oluşturmada nasıl bir rol oynar? Farklı kültürlerde dindarlık ve psikoloji arasındaki ilişki nasıl değişiklik gösterir? Aşırı dini bağlılık ile zihinsel sağlık sorunları arasındaki ilişki nasıl değerlendirilmeli? Dindarlık bireyler arası empati ve hoşgörüyü nasıl etkiler? İnancın bireyin korku ve kaygı mekanizmalarına etkisi nasıl değerlendirilebilir? Dini ritüellerin sosyal bağlar üzerindeki rolü nedir?" gibi soruları Prof. Dr. Sezen'e ilettiler. Tüm bu sorular çerçevesinde yapılan tartışmalar, dindarlığın bireysel ve toplumsal etkilerini anlamak açısından verimli bir akademik ortam sağladı. Etkinliğin sonunda Prof. Dr. Abdulvahid Sezen’e, Müze Sohbetleri’ ne konuşmacı olarak katılımı dolayısıyla Prof. Dr. Deniz Ayas tarafından teşekkür belgesi takdim edildi. Katılımcılar, etkinliğin bilimsel ve akademik açıdan son derece verimli olduğunu belirterek benzer etkinliklerin devam etmesi temennisinde bulunurken; Müze Sohbetleri serisinin genişletilerek farklı akademik disiplinlerden uzmanların da katılımıyla daha kapsamlı etkinlikler düzenlenmesini önerdiler.