Haber Merkezi

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Mersin AB Bilgi Merkezi tarafından, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek amacıyla 'Avrupa Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilir Dönüşüm, sürdürülebilirlik Zirvesi' düzenlendi. Farklı sektörlerden iş dünyasının önde gelen temsilcileri ve akademisyenleri bir araya gelen konferansa MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cem Bucuge, Yönetim Kurulu Üyesi Gökben Gökbulut, Mersin Milli Eğitim İl Müdürü Fazilet Durmuş ve KOSGEB Mersin Müdürü Danyal Peker katıldı. Çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirlik aşamaları genel bir buluşma ortamı sunan zirve kapsamında; karbon ayak izinin azaltılması, enerji verimliliği, güncel düzenlemeler, Türkiye'nin sürdürülebilirlik hedefi ve Avrupa Yeşil Mutabakat gibi kritik konular ele alındı. Uzman kişiler, bilgi ve deneyimlerini paylaşarak sektörler arası iş birliğinin katılmasına katkıda bulundu. Güncel mevzuatlar, sektörel uygulamalar konusunda bilgilendirmeler yapıldı.

“ŞİRKETLER SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ALTYAPISI OLUŞTURMALI”

Avrupa Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilir Dönüşüm konulu Zirve iki kayıtta gerçekleşti. Moderatörlüğü Mersin Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Duygu Bilgen'in yaptığı ilk bilgilerin yer aldığı; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve Mevzuat Uyum Dairesi Başkanı Selin Çobanoğlu Öz, AB Başdoğrulayıcı ve Carbonhints Genel Müdürü Seda Gümüş, YASED Ticaret Çalışma Grubu Başkanı Sercan Bahadır ve Alparslan Türkeş Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuğçe Demirdelen oldu. Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Zaimoğlu'nun modere ettiği ikinci kayıt ise İskenderun Enerji Üretim ve Ticareti A.Ş Çevre ve Sürdürülebilirlik Yöneticisi Dr. Yavuz Sucu, QSI Belgelendirme Limited Şirketi Genel Müdürü Tamam Kayhanlı, Doteks Textile Kıdemli Sürdürülebilirlik Uzmanı Berivan Yağmur ile Toros Tarım Ar-Ge Uzmanı Ali Yetkin'in sorumlulukları hakkında bilgi verdi.  Teknik sunumların yanı Mersin'in mevcut durum analizi de sıra takibi. Türkiye'nin ikinci büyük limanına sahip olması, güçlü sanayisi ve lojistik gücüyle ürettiği sahip olduğu vurgulanan Mersin için sanayide yeşilin odaklamalarının birleştirilmesi gerektiği vurgulandı. İlk aşamada Mersin'in durum tespitini yaparak ilgili karnesini çıkarması gerektiği ifade edildi. Vakit kaybetmeden sanayideki mevcut karbon ve su ayak izinin belirlenip azaltılması hedeflerinin saptanması değiştirilmesine dikkat çekildi. Dönemsel sürdürülebilirlik raporlarının hazırlanmasının düzenli hale getirilmesiyle, “Enerji verimliliği verimliliğine önem verilmeli ve yeşil dönüşüm teşviki ve desteklerinden bölgesel olarak faydalanmalı” denildi. Yenilenebilir enerji potansiyeline yönelik güneş enerjisinde Türkiye'nin kurulu güç olarak en biten kenti olup olmadığını işaretler, “Sonuç olarak Mersin, hem sanayi hem lojistiğin merkezi olarak yeşil dönüşümde kritik bir patlamaya sahip. Kamu, özel sektör ve akademi işbirliğiyle sanayideki yeşil tüketilebilir, çok hızlı yapılabilir ve bölgede güçlenebilir” ifadeleri satıldı. Firmalara bu dönüşümleri hızlandırabilmeleri adına bünyelerinde sürdürülebilirlik departmanları kurmaları tavsiyelerinde bulunuldu.

BUCUGE: “SANAYİDE YEŞİLİN TEMELİ 3-E MODELİ”

Konuşmasına sürdürülebilirlik tanımıyla başlayan Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cem Bucuge, “Biz sürdürülebilirliği kendi ihtiyaçlarımızı, gelecek nesillerin ihtiyaçlarını tüketebilecekten karşılayabilecek şekilde sağlama olarak tanımlıyor ve anlıyoruz” dedi. Dünyadaysa bu kavramların üç temel başlıkta ele alındığına dikkat çeken Bucuge, bu başlıkları çevre, ekonomi ve sosyal sürdürülebilirlik olarak açıkladı. Bunun 3-E Modeli olarak adlandırıldığına da değinen Bucuge, “Eşitlik – Ekoloji – Ekonomi. Sanayide yeşil dönüşümün konusu, sürdürülebilirliğin bu üç ana durumun da ilgilendirildiği için çok önemli” değerlendirmesini yaptı. AB'nin Yeşil Mutabakatla 2050'de dünyada ilk defa karbon-nötr kıta olma hedefini ortaya koyduğunu hatırlatan Bucuge, “Yani, 2050'den sonra emisyon oluşmanın yeni bir ekonomi hedefleniyor. 2030'a kadar emisyonu da %55 azaltma hedefi var. 2050'de sıfır karbon hedefleniyor. Elbette bu sadece birkaç ülke veya bir kıtanın konusu değil. Ne yazık ki ABD bu konuda, Avrupa kadar parlak değil. Çin ise hedeflerini 2060 yılına öteledi. Ama genel anlamda, artık dünya bu şekilde bir gidişatın dünya için, insanlık için, sürdürülebilir olmayı anlıyor” ifadesini kullandı. Türkiye'nin AB Yeşil Mutabakatını neden önemsediğini ise Avrupa'nın Türkiye'nin en büyük ihracat pazarında olmasıyla birlikte Bucuge, uyum sağlanmaması halinde öncelikle bu pazarda olunamayacağını söyledi . Kamunun bu konuda önemli adımlar attığını, bulunsa da yeterli olmadığını kaydeden Bucuge, sahada destek süreci, gerçekten sanayicinin parçalarının toplandığını ve daha yalın bir şekilde geldiğini söyledi. Büyük sanayi kuruluşlarının gerekli dönüşüm için sermaye ve insan kaynağına sahip olsa da sanayici KOBİ'lerin böyle olanaklarını hatırlatan Bucuge, “Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak sanayicilerimizin, KOBİ'lerimizin elde edecekleri, hızlandıracak, bire bir bakım hizmetleri verecek bir yapılanma içindeyiz. Bundan dolayı 2025 yılını MTSO olarak, 'Sanayide Yeşil Dönüşüm Yılı' ilanını kullandık” diye konuştu.

“YEŞİL BİLGİLER DE ÖNEMLİ”

Projeleri de sanayi KOBİ'leri ve tüm üyelere somut destek verecek şekilde kurguladıklarını kaydeden Bucuge, Oda olarak bu konuda tüm sanayicilere bire bir destek verecek birimleri ve birimleri daha da güçlendirdiklerini bildirdi. Yeşillerin sanayicilerden gelen talep koşullarını, kayıtlarının, sertifikalarının ve ücretlerinin tamamına yönelik Oda olarak destek vereceklerini vurgulayan Bucuge, “Sanayicimizin, KOBİ'lerimizin, üyelerimizin her daim yanında olacağız” dedi.  İşin bir de insan kaynağı görünümünün bulunduğu hatırlatan Bucuge, sayıları şu şekilde özetledi:  “Yeşil bilgiler, teknolojik ve dijital dönüşümle birlikte, bir ikiz dönüşüm olarak gerçekleştirecek özet insan kaynağına ihtiyaç var. Buna da yeşil özellikler diyorlar. Bu şekilde hayata geçirilecek, yeni nesil parçaları üretmek zorundayız. Sadece mühendis bazında değil, meslek yüksekokulları ve meslek liselerinde yeşil dönüşüm teknisyeni ve teknikerler üretmek zorundayız. Bu da, yeni nesil bir mesleki eğitim modelinin sağlanmasını gerektirir. İnsanımızın çok daha erken yaşlarda bu mesleki eğitimlere ihtiyacı var. İşte bu anlamda da, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası ve Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzle, Milli Eğitim Bakanlığımızın bilgi ve desteğinde; Mesleki Eğitimde Mersin Modelini (DAHİ MERSİN) hayata geçiriyoruz. Sadece bugünün değil, geleceğin mesleklerini, bizi bu dönüşüme hazırlayacak insan ürünlerini yetiştirecek yeni nesil bir mesleki eğitim kurumu, mesleklerimizin de büyük katılımıyla bir araya getiriyoruz. Kısacası: MTSO olarak, Mersin'deki tüm kurum ve kuruluşlarla, ulusal, hatta uluslararası kadınlarla ağlarla, Mersin'in; Sanayi başta olmak üzere, tüm ana sektörlerde, Yeşil ve dijital dönüşümü, sürdürülebilirlik açısından istikrarlı bir şekilde çalışıyoruz, çalışarak büyümeye devam ediyoruz.”

DURMUŞ: “DÖNÜŞÜME KENDİMİZDEN BAŞLAMALIYIZ”

Mersin İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş da DAHİ Mersin Projesi'nin detaylarını transfer etmesi sonrasında Şubat ayında Milli Eğitim Bakanlığı'nın da Enerji Dostu Mavi Yeşil Okul Projesi'nin başladığını aktardı. Projeyle çocukların sürdürülebilirlik sunumuyla ilkokuldan itibaren tanıştırılacağına değinen Durmuş, “Biz çocuklara uyguna insanca yaşamayı öğretirsek, onlar yaşanabilir bir dünya inşa etmiş olacaklar. Sürdürülebilirlik, bu nedenle önce kendimizden ayrılmak sonra sokağımıza, mahallemize, okulumuza, şehrimize, bitene ve insanlığa yayılmamız gerektiğini düşünüyorum” dedi.