14 Şubat Sevgililer Günü’nde sosyal medyadan yapılan sevgi dolu paylaşımlar her ilişkinin çok iyi olduğunu göstermiyor. Onma Psikoloji'den Psikolog Buse Şimşek, Sevgililer Günü’nde İhlas Haber Ajansı'na açıklamalarda bulundu. Psikolog Şimşek, Sevgililer Günü’nün, birçok kişi için romantizmin, hediyelerin ve özel anların ön plana çıktığı bir gün olarak kabul edildiğini ancak bu özel günün, bazı kişiler ve çiftler üzerinde fark edilenden daha derin psikolojik etkiler oluşturabildiğini söyleyerek, "Özellikle sosyal medyanın ve popüler kültürün dayattığı ‘mükemmel sevgili’, ‘unutulmaz sürprizler’ ve ‘büyük jestler’ algısı, bireylerin kendilerini ve ilişkilerini sorgulamalarına neden olabilir" diye konuştu.
"SEVGİ, BİR GÜNE SIKIŞTIRILMAMALI"
Romantik ilişkilerde beklentilerin doğal bir olgu olduğunu kaydeden Şimşek, daha sonra şunları söyledi: "Ancak Sevgililer Günü gibi özel günlerde bu beklentiler, toplumun ve medyanın etkisiyle gerçekçi olmayan bir noktaya taşınabilir. Büyük sürprizler, pahalı hediyeler veya kusursuz bir gün hayal ettiğimizde ve bu beklentiler karşılanmadığında hayal kırıklığı, değersizlik hissi veya partnerimize karşı öfke duyabiliriz. Oysa her ilişki kendine özgüdür ve romantizm yalnızca tek bir güne sığdırılmamalıdır. Sevgililer Günü, yalnız kişiler için de zorlayıcı olabilir. Çevremizde sevgi dolu paylaşımlar görmek, sosyal medyada mutluluk pozlarıyla karşılaşmak, yalnızlığı daha belirgin hale getirebilir. Ancak, yalnız olmak eksiklik değil, kendimizi tanıma ve geliştirme sürecimizin bir parçasıdır. Bu dönemde kendimizi yetersiz hissetmek yerine, bireysel mutluluğa odaklanmak, kendimize vakit ayırmak ve duygusal ihtiyaçlarımızı fark etmek önemlidir. Sosyal baskıya kapılmadan, Sevgililer Günü‘nü kendimize değer verdiğiniz bir gün olarak görmek, bu günü daha anlamlı hale getirebilir. Sevgililer Günü‘nde sosyal medya platformları, idealize edilmiş ilişki paylaşımlarıyla dolup taşar. Mutlu çiftler, gösterişli hediyeler ve romantik jestler, gerçekte yaşanan ilişkilerden çok bir ‘vitrin’ sunar. Kendi ilişkimizi bu paylaşımlarla kıyasladığımızda, ilişkimizde eksiklik hissedebilir ve partnerimizle gereksiz çatışmalara girebiliriz. Ancak unutmayın ki, sosyal medyada paylaşılanlar, bir ilişkinin bütününü yansıtmaz ve çoğu zaman sadece en parlak anları gösterir" şeklinde konuştu. Özel günün çiftler için hem bir fırsat hem de bir sınav olabileceğinin altını çizen Şimşek, "Beklentilerimizi açıkça konuşmadığımızda, partnerimizle aramızda anlaşmazlıklar yaşanabilir. ‘Beni ne kadar seviyor?’, ‘Bana nasıl bir sürpriz yapacak?’ gibi düşünceler, sağlıklı olan ilişkimizde gereksiz baskılar oluşturabilir. Oysa ilişkilerde önemli olan, yalnızca özel günlerde değil, günlük hayatta da sevgi ve bağlılığın gösteriImesidir. Sevgi, yalnızca özel günlerde gösterildiğinde anlam kazanmaz. Sağlıklı ilişkilerde önemli olan, yılın her günü sevgiyi hissettirmek ve paylaşmaktır. Partnerimizle veya kendimizle olan ilişkimizde, sevgiyi bir güne sıkıştırmak yerine, onu sürdürülebilir kılmak, gerçek mutluluğun anahtarıdır" dedi.
"SEVGİLİLER GÜNÜ GÜZEL BİR FIRSAT OLABİLİR"
Psikolog Şimşek, Sevgililer Günü‘nün psikolojik etkilerini en aza indirmek ve bu günü daha sağlıklı bir bakış açısıyla karşılamak için şunları söyledi: "Gerçekçi beklentiler oluşturun. İlişkinizin doğasına ve partnerinizin yapısına uygun beklentiler içinde olun. Büyük jestlerden çok, anlamlı ve samimi anların değerli olduğunu unutmayın. Sosyal medyayı bilinçli kullanım Başkalarının paylaşımlarına bakarak kendi ilişkinizi değerlendirmeyin. Gerçek mutluluk, dışarıya sunulan imajdan çok, içeride yaşanan duygusal bağdır. İlişkinizi tek bir güne sığdırmayın. Sevgililer Günü güzel bir fırsat olabilir, ancak ilişkinizi güçlendiren şey yalnızca bu gün değil, yıl boyunca gösterdiğiniz özen ve sevgidir. Yalnızlığı bir eksiklik olarak görmeyin: İlişkisi olmayan bireyler için Sevgililer Günü, kendine değer vermek ve öz bakım uygulamak için bir fırsat olabilir. Sevgiyi önce kendimize göstermen in önemini hatırlayın ve kendinize hatırlatın. Sevgililer Günü‘nü anlamlı kılan şey, dayatılan beklentiler değil, ilişkilerdeki samimiyet ve duygusal bağlılıktır. Her birey ve her ilişki özeldir, dolayısıyla sevgi de klişelerle değil, kişiye özgü şekillerde yaşanmalıdır." (İha)