Sokak hayvanlarının 'uyutulmasını' içeren yasayı protesto eden yaşam hakkı savunucuları 30 Ocak'ta tüm yurtta sokağa çıktı. Mersin’de de Özgür Çocuk Parkı’nda bir araya gelen hayvan hakları savunucuları 2 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe giren ve hayvanların uyutma adı altında öldürülmesinin yolunu açan yasanın geri çekilmesi için çağrıda bulundu. Artan hayvan katliamlarına dikkat çeken Hay-Der Mersin Şube Başkanı Ayhan Demir, “Anayasa Mahkemesi’ni de yaşamdan ve yaşatmaktan yana olmaya ve bir an evvel bu kan kokan yasayı iptal etmeye çağırıyoruz” dedi. Çeşitli algı operasyonları ve nefret politikaları ile köpekler düşman ilan edilmiş ve yıllardır var olan birlikte yaşam kültürümüz yok sayılarak hayvanların hak ve özgürlüklerini ihlal eden katliam yasası yürürlüğe girmiştir. Yıllarca görevini yapmayan, sokakta yaşayan hayvanların rehabilitasyonuna, kısırlaştırılmasına, aşılatılmasına harcanması gereken bütçeyi başka yerlere harcayan belediyeler, bu durumu denetlemeyen kurumlar ve kamu görevlileri yüzünden bugün, sokakta yaşayan hayvanların ötanazi adı altında öldürülmesinin, ölüm kampı olan barınaklara hapsedilmesinin yasal yolu açılmıştır” dedi.
“AYM YAŞANAN KATLİAMLARA DUR DEMELİDİR”
Hayvan katliamlarını gerçekleştirenlerin bu kanundan cesaret altığını dile getiren Demir, “İnsanlara ölüm hakkı olarak tanınan ve rıza temeline dayanan ötanazi uygulamasının; rıza ve irade beyanı olmayan hayvanlar için söz konusu olamayacağını, hayvanların ölmek istemediğini belirtmekten utanç duyuyoruz. Ayrıca veteriner hekimleri hayvanları öldürmeye zorlamanın veteriner hekimlik mesleğinin doğasına, meslek kurallarına ve mevzuatına aykırı olduğunu, veteriner hekimlik yemini ile de bağdaşmadığını buradan bir kere daha hatırlatıyoruz. Kanun koyucunun kanun çıkarırken temel amacının kamu yaranı olması gerekir. Kanunun henüz yürürlüğe girmesi dahi beklenmeden artan şiddet eylemleri ve katliamlar ile halkın kanuna karşı tepkileri dikkate alındığında temel amacın kamu yararı olmadığı da çok açıktır. Yaşanan bu süreçte hayvanların kaybedecek tek bir saniyesi dahi yoktur. "Hayvanları Koruma Kanunu" denilmesine rağmen; kanunun adına, amacına, koruduğu değer ve menfaatlere açıkça aykırı olan bu yasa derhal iptal edilmeli, Anayasa Mahkemesi (AYM) hukukun ve vicdanın gereğini yerine getirerek yaşanan katliamlara bir an evvel dur demelidir. Hayvanların yaşam hakkını savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Hem hayvanlar hem de insanlar için doğru olanı yapmak istiyorsanız hayvanların aşılanıp, kısırlaştırılıp yerinde yaşatılmasını öngören Hayvanları Koruma Kanunu'nun 6. Maddesine geri dönün ve bu sefer bu maddeyi uygulatın. Bizler yaşamdan ve yaşatmaktan asla vazgeçmeyeceğimizi, her yaşamı tek tek savunacağımızı, hiçbir hayvanı toplama kamplarına ve ölüme terk etmeyeceğimizi buradan bir kere daha haykırıyoruz. Anayasa Mahkemesi'ni de yaşamdan ve yaşatmaktan yana olmaya ve bir an evvel bu kan kokan yasayı iptal etmeye çağırıyoruz” şeklinde konuştu.
AVUKAT TAŞER; “7527 SAYILI KANUN BİR KATLİAM YASASI'DIR”
Mersin Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Av. Buse Taşer, yasanın iptali için sürecin takipçisi olacaklarını dile getirdi. Taşer, “Yapılan düzenlemelerde niyet ‘hayvanları korumak’, ‘hayvan sahiplenmenin önemini vurgulamak’ veya ‘toplum güvenliğini sağlamak’ değil, hayvanlara ve hayvanseverlere karşı yaratılan nefreti güçlendirme amacına hizmet etmektedir. Söz konusu yönetmelik henüz tasarı halindeyken dahi Türkiye genelinde hayvanlara yönelik birçok katliam yaşanmıştır. Bu katliamların sonu gelmemektedir. Hayvanlara karşı yapılan ve sonu gelmeyen bu katliamlar göstermektedir ki, 7527 sayılı Kanun bir Katliam Yasası'dır. Bu Katliam Yasası'nın iptali gerekmektedir. Biz Mersin Barosu olarak her canlının yaşamını savunmaktan bir adım geri atmayacağımızı bildirerek, Anayasa Mahkemesi'nin 7527 sayılı yasa hakkında görüşmelere öncelik vererek, ülkemizdeki hayvan şiddetinin önlenmesi hususunda tarihi bir sorumluluğu olduğunu hatırlatıyor, yasanın iptaline karar verilmesi gerektiğini bir kez daha haykırıyoruz” ifadelerini kullandı.