CHP Grup Başkanvekili ve Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) basın toplantısı düzenleyerek gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptı. Değerlendirmelerine sokak hayvanlarının öldürülmesinin önünü açan yasa ile ilgili başlayan Başarır, “AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, 'Bu kanununda öldürme yok sahiplendirme var' demişti. Buradan kendisine sormak isterim. Edirne Uzunköprü'deki, Niğde'deki görüntüler bunlar yalan mıydı? Bir iktidar partisi düşünün daha yasayı çıkarmadan sokak hayvanlarını canavar gibi gösterdi, Meclis'te inanılmaz bir algı operasyonu oldu ve bu yasa geçti, ondan sonra hayvanlar katledilmeye başlandı. Bunun sorumlusu AKP'dir. Buradan savcılara seslenmek istiyorum, bu görüntülere karşı soruşturma açın, bu sizin insanlık göreviniz... Bunu belediyeler de yurttaşlar da yapıyorsa yargılayın. Bu yasa uygulanamaz bunun sorumluları hesap vermeli” ifadelerini kullandı.
HÜKÜMETE OLİMPİYAT ELEŞTİRİSİ
Başarır, Paris 2024 Olimpiyatları'na ilişkin de “Üzülerek söylüyorum, uzun yıllardan sonra altın madalya alamadık. Gençlik ve Spor Bakanı Bak, federasyon başkanlarını suçladı. Bunları partinin arka bahçesi gibi atayan kim? Sen değil misin? Hidayet Türkoğlu'nu basketbol federasyonuna atadın. Sen bu hale getirirsen sonra senin bakanın o federasyonları suçluyor. Bakan hesap vermelidir, gereğini yapmalıdır" diye konuştu. Meclisin TİP Hatay Milletvekili Can Atalay için toplanmasına ilişkin de “Anayasa Mahkemesi üç defa Can Atalay'ın milletvekili olduğuna karar verdi. Gelin bu rezaleti cuma günü düzeltelim hakkını teslim edelim. Gelin bu kararı okuyun TBMM olarak diyelim ki Can Atalay Hatay'ın seçilmiş milletvekilidir. Yargıtay hem TBMM'ye hem yargıya darbe girişiminde bulunmuştur diyelim” dedi.
“İZMİR'DE TUTUKLANAN YURTTAŞIMIZI SERBEST BIRAKIN”
İzmir’de bir vatandaşın sokak röportajında Instagram'a erişim engeli getirilmesiyle ilgili kullandığı ifadeler nedeniyle tutuklanmasını da eleştiren Başarır, “İzmir’de bir sokak röportajı sonucunda Dilruba isimli bir yurttaşımız tutuklandı. Konuşmalarının büyük çoğunluğu tek adamı, sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı çok rahatsız etmişti. Bir kez daha görüyoruz ki Türkiye'de fikir özgürlüğü diye bir kavram yoktur. Bu işi kendisine vazife eden savcılar bir tutuklama kararı vermiştir. Ortada bir suç olduğunu bir an için düşünsek bile ortada hiçbir suç yoktur, katalog suçlarda bile yoktur. Ama beyefendiyi rahatsız ettiği için bir vatandaşımız tutuklandı. Bu vatandaşımız sosyal medya yasağını eleştiriyordu. Haksız mıydı? Dünyanın neresinde insanların sosyal medya hakkı engelleniyor? Türkiye'de engelleniyor. 'Sayın başkan Türkiye'de milyonlarca insan Instagram üzerinden ticaret yapıyor, sen kapattın ne olacak' dedi. Bir faşizm varsa bu karardır, bir faşizm varsa sarayda oturandır, artık edep diyorum. Beyefendiyi eleştiren herkes tehdit altında, saatler geçmeden gözaltına alınıyor ve gün doğmadan tutuklanıyor. Neye göre bu kararı veriyorsunuz, yasaya göre mi? Bunu size yasa söylemiyor hakim ve savcılar veriyor. Sormak isterim o hakim ve savcılara sarayın kalemlerine Batman'da sokak röportajında muhalefet liderlerini 'onların kafasını keseceğiz' diyen vatandaşı ne yaptınız, ifadesini alıp serbest bıraktınız... Niye? Bu kadın böyle bir şey söylemedi. Mülteci sorunu söyledi. Dijital yasakların bir faşizm olduğunu söyledi. Her eleştiriyi tutuklarsak nereye varırız. Hakarete bu kadar karşı hassas beyefendi Recep Tayyip Erdoğan siyasetçilere 'cibilliyetsiz' sözünü kullandı. 'Çöplük, tezek' dedi. Sürtük dedi kadınlara ya... Her küfürde bulunma hakkı var ama vatandaş eleştirdiği zaman vur kelepçeyi. Bu tanımadığı hukuk bir gün Recep Tayyip Erdoğan'ı tanıyacak. İzmir'de tutuklanan yurttaşımızı serbest bırakın” dedi.