VM Medical Park Mersin Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fulya Gülergün, dünyayı etkisi altına alan korona virüsün (Covid-19) uzamış etkilerini içeren ‘Long Covid’ hakkında açıklama yaptı. Pandeminin başında Çin’den gelen ilk veriler ve Dünya Sağlık Örgütünün açıklamalarına göre hastalığı hafif geçirenlerin 2 hafta içinde, ağır geçirenlerin ise 3 ile 6 hafta içinde iyileşmesi gerektiğinin düşünüldüğünü belirten Uzm. Dr. Gülergün, “Ancak, uzun dönem rahatsızlıklara yol açtığı görüldü. Bazı merkezler hastalığın başlangıcından itibaren 4 haftadan uzun süren şikayetleri ‘Long Covid’ olarak değerlendirdi. Bazı merkezler ise bu süreyi 12 hafta olarak tanımladı. Uzun Covid sendromunda belirtiler, hastaların yüzde 10-20’sinde 1 ay; her 44 hastadan birinde ise 3 aydan fazla sürüyor ve uzun etkiler kişiler arasında farklılıklar gösteriyor. Yorgunluk, kalp ritim bozukluğu, çarpıntı, bilişsel sorunlar, odaklanma sorunu, hafıza sorunları, baş ağrısı, kas ağrısı, eklem ağrısı, nefes darlığı, göğüs ağrısı, öksürük, tat ve koku kaybı, uykusuzluk gibi semptomları mevcut olabiliyor” dedi.
Covid’in bir enfeksiyon değil, sistemik hastalık olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Gülergün, virüsün insan hücrelerine tutunduğu giriş kapısı olarak kabul edilen ACE2 reseptörünün vücutta hemen her doku ve organda bulunduğuna işaret etti. İngiltere Ulusal Araştırmalar Enstitüsünün Long Covid’i 4 başlıkta topladığını dile getiren Uzm. Dr. Gülergün, bunları akciğer ve kalpte kalıcı hasarı olanlar, yoğun bakım sonrası sendromu gelişenler, viral yorgunluk sendromu gelişenler ve uzun süreli devam eden Covid-19 belirtileri olarak sıraladı.
YOĞUN BAKIM SONRASI SENDROMU CİDDİ HASARLARA NEDEN OLABİLİYOR
Yoğun bakım sonrası sendromunun uzun süreli yatış ve hareketsizliğe bağlı solunum ve kas gücü kaybı ile ortaya çıktığını ifade eden Uzm. Dr. Gülergün, “Sinir ve kas hasarı meydana geliyor. Bilişsel bozukluğu, depresyon, kaygı bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu ortaya çıkıyor ve bu sorunlar haftalar, aylar ya da yıllarca sürebiliyor. Akciğeri tutarak kalıcı hasara, fibrozise yol açıyor, nefes darlığı ve efor kapasitesinde azalma oluyor. Kalp kasını tutması; kalp yetmezliği ritim bozukluğu, kalp krizi ve kalp kaslarında iltihaba yol açabiliyor. Pankreası tutarak kan şekerinde düzensizliğe ve böbreği tutarak da böbrek yetmezliğine neden olabiliyor. Ayrıca tiroid bezinde tutunması durumunda tiroid iltihabına, saç ve diş kaybına da sebep olduğu tespit edilmiştir. Damarın iç yapısını saran yapıyı tutması pıhtı gelişimine neden olmakla beraber, Covid-19’da en önemli ölüm sebeplerinden biri de oluşan bu pıhtılardır. Nörolojik etkileri ise ‘beyin sislenmesi’ denilen bir durum yapabiliyor. Hafıza kaybı, bilinç bulanıklığı, baş dönmesi, konsantrasyon bozukluğu, sersemlik hissi olabiliyor. Hafif etkilenen ve kronik hastalığı olmayan kişiler de bu durumu yaşayabiliyor” ifadelerini kullandı.
“DAHA ÇOK KADINLAR RİSK ALTINDA”
Uzun Covid’de risk altında olan kişilerle ilgili de bilgi veren Uzm. Dr. Gülergün, “Genellikle bu durumda dikkat etmesi gereken kişiler, 50 yaş üstü, aşırı kilolu, astım hastası, tanı anında 5’ten fazla belirti yaşayanlar ve daha çok kadınlar olmak üzere sıralanabilmektedir. Ek hastalığı olmayan genç popülasyonda bile hastalık ağır seyredebiliyor. Atlatanlarda ise uzun Covid aylarca sürebiliyor. Bu yüzden Covid geçirmek her zaman risk teşkil etmektedir. Aşı yaptırmak ise hem semptomatik hastalıktan hem de ağır seyri önlediğinden uzun Covid etkilerini azaltacak gibi görünüyor” şeklinde konuştu.