Mersin Kadın Platformu’nun çağrısıyla Forum AVM’de bir araya gelenler 8 Mart Cumartesi günü Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenleyecekleri Feminist Gece Yürüyüşü’ne katılım çağrısı yaptı. “Kadın zinciri ile sesleniyoruz; yaşamak, özgürleşmek, değiştirmek için sokaktayız” diyen kadınlar, mor kurdelelerle oluşturdukları zincirde erkekler tarafından katledilen kadınların fotoğraflarını taşıdı. Eylemde “11. Feminist Gece Yürüşü için 8 Mart’ta 19.30’da Kushimoto Sokağı’nda isyanın sesini yükseltiyoruz” denildi.
“YAŞAMAK, ÖZGÜRLEŞMEK, DEĞİŞTİRMEK İÇİN SOKAKTAYIZ”
Platform adına açıklama yapan Berivan Özlü, “yaşamı ve özgürlüğü savunuyoruz: kadın zinciri ile sokaktayız. Biz kadınlar, birbirimize kenetlendiğimizde yıkılmaz bir güç oluruz! Yaşamlarımızı savunmaktan, feminist mücadeleyi büyütmekten vazgeçmeyeceğiz. Kadın zinciri ile sesleniyoruz: Yaşamak, özgürleşmek, değiştirmek için sokaktayız. Kadın zinciri, bir araya gelişimizin gücünü simgeliyor! Çünkü biliyoruz ki birbirimize tutunduğumuzda yıkılmaz bir duvar oluruz. Bugün burada, eşitlik, özgürlük, adalet ve yaşam hakkımız için sesimizi yükseltiyoruz. 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe sayılı günler kala biz kadınlar, sokakları birbirimize kenetlenerek, yaşam zincirimizle dolduracağız! Erkek egemenliğinin baskısına, patriyarkanın şiddetine, emeğimizin sömürülmesine ve haklarımızın gasp edilmesine karşı, birlikte direniyoruz. Bugün Türkiye’de ve dünyada kadınlar olarak, en temel haklarımız saldırı altında. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararıyla devlet eliyle meşrulaştırılan erkek şiddeti her gün hayatlarımızı tehdit ediyor. Kadın cinayetlerine, çocuk istismarlarına, LGBTQ+’lara yönelik nefret saldırıları, çalışma hayatında güvencesizleştirme ve yoksullaştırma politikalarına, savaş ve göç politikalarının kadınlara yüklediği ağır bedeller her geçen gün artarak devem ederken Türkiye’de ve dünyada kadınların yaşamı tehdit altında olmaya devam etmektedir” ifadelerini kullandı.

“8 MART’I UNUTTURMAYACAĞIZ, MÜCADELEYİ BÜYÜTECEĞİZ”
Bu şiddet ve sömürü düzenine boyun eğmeyeceklerini kaydeden Özlü, “Her gün en az 3 kadın öldürülüyor, katiller cezasızlıkla ödüllendiriliyor. Kadın katilleri, faillere cesaret veren yargı eliyle korunuyor. “İyi hal”, “haksız tahrik” indirimleriyle erkekler adeta teşvik ediliyor. Bu bir adalet krizi değil, patriyarkanın yargı eliyle sürdürülen bir savaş ilanıdır. İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuzca çekilme kararı, kadın cinayetlerinin artmasına yol açtı. 6284 sayılı yasa hedef gösteriliyor, kadınların koruma talebi görmezden geliniyor. Kadınları şiddetle baş başa bırakmaya çalışan erkek egemen politikalar, hepimizin hayatına kast ediyor. Biz kadınlar, yaşamak ve yaşatmak için direniyoruz. 8 Mart’ı unutturmayacağız, mücadeleyi büyüteceğiz. 8 Mart, kadınların yüzyıllardır süren direnişinin günüdür. Fabrikalarda, tarlalarda, evlerde ve sokaklarda mücadele eden kadınların kazanımları hedef alınıyor. Kreş hakkımızı, eşit ücreti, güvenceli çalışmayı, nafaka hakkımızı tartışmaya açanlara karşı buradayız! Ekonomik krizin en ağır yükünü kadınlara yıkanlara, kadın emeğini yok sayanlara karşı ses çıkarıyoruz. Bu iktidar, bizleri aileye mahkûm etmek, kadınları yoksulluğa ve şiddete mahkûm bırakmak istiyor. Ama biz susmuyoruz, itaat etmiyoruz, geri çekilmiyoruz” şeklinde konuştu.
“CEZASIZLIĞA, YOKSULLUĞA, SAVAŞA KARŞI YAŞAM ZİNCİRİNİ KURUYORUZ!”
Cezasızlığa, yoksulluğa, savaşa karşı yaşam zincirini kurduklarını ifade eden Özlü, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Kadın cinayetlerinin, trans cinayetlerinin, iş cinayetlerinin, savaşlarda ölen kadınların hesabını soruyoruz. Şiddeti aklayan, kadınların haklarını gasp eden yargı ve devlet politikalarına karşı adalet istiyoruz. Savaşa, militarizme, ırkçılığa karşı barış içinde bir dünyayı savunuyoruz. Emek sömürüsüne, yoksulluğa, güvencesizliğe karşı insanca bir yaşam talep ediyoruz. Şiddete, yoksulluğa ve erkek egemen sisteme karşı feminist mücadeleyi büyütüyoruz. İstanbul Sözleşmesi’ni, 6284’ü ve kadınların yaşam güvencesini savunuyoruz. Emeğimizin karşılığını alacağımız, güvenceli ve eşit çalışma koşulları istiyoruz. Savaşa, ırkçılığa ve kadın düşmanı politikalara karşı barışı ve dayanışmayı yükseltiyoruz. Biz kadınlar, hayatın her alanında varız ve var olmaya devam edeceğiz! Eşit, özgür ve sömürüsüz bir yaşam için, feminist dayanışmamızı büyütüyoruz. Yaşam zinciriyle sesleniyoruz: Vazgeçmiyoruz, itaat etmiyoruz, hayatlarımızdan ve haklarımızdan elinizi çekin!”