Op. Dr. Aysun Savaş Efesoy, tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs salgınının hem anne adaylarında hem bebeklerde sağlık açısından endişeye neden olduğunu belirterek anne adaylarının pandemi döneminde dikkat etmesi gereken konuları da açıkladı. Salgının başlangıcından günümüze kadar geçen sürenin yeterli olmaması nedeniyle virüsle ilgili bilgilerin sınırlı olduğunu kaydeden Efesoy, “Bu nedenle Covid-19’dan korunma ön planda yer almalı, gebelik izlemlerinde sağlık kuruluşunda geçirilen süre kısaltılmalı, muayene odasında az kişi bulunmalı, sağlık kuruluşunda enfeksiyon kontrol önlemleri alınmalı ve gebeye gerekli psikolojik destek verilmelidir” şeklinde konuştu.
“PIHTILAŞMA RİSKİNE KARŞI KAN SULANDIRICI İĞNE KULLANILMALI”
Korona virüs testi pozitif çıkan gebelerde ateş, öksürük, boğaz ağrısı, kas ağrısı, yorgunluk gibi hafif belirtilerin olabileceğini söyleyen Efesoy, “Akciğer enfeksiyonu, solunum yetmezliği, çoklu organ yetmezliği, böbrek yetmezliği gibi ağır belirtiler de izlenebilmektedir. Neyse ki bu belirtilerin görülme sıklığı toplum ile benzer oranlarda ve Covid-19 pozitif gebelerin yüzde 88’inde belirti izlenmemektedir. Covid-19 belirtisi gösteren gebeler tanı için muayene edilmeli, uygun durumda laboratuvar tetkikleri istenmeli, tanı için burun/boğazdan sürüntü örneği alınmalıdır. Solunum sıkıntısı varsa karın bölgesi korunarak, onam alınarak, direk akciğer grafisi çekilebilir. Akciğer grafisinin radyasyon dozu çok düşüktür ve uygun önlemler ile rahatlıkla çekilebilir. Yine gerekli vakalarda düşük dozda, kontrast madde kullanılmadan, uygun önlemler ile akciğer tomografisi çekilebilir” dedi. Covid-19 için etkinliği kanıtlanmış bir tedavi seçeneğinin bulunmadığını belirten Efesoy, “ Testi pozitif hastalarda istirahat edilmesi, bol su tüketilmesi, beslenme desteğinin yanı sıra elektrolit dengesinin sağlanması önerilmektedir. Hem gebelikte hem de Covid-19 enfeksiyonunda pıhtılaşma riski arttığı için hastanede yatan gebelerde kan sulandırıcı iğne kullanılmalıdır ve taburculuk sonrası 7-14 gün devam edilmelidir" ifadelerini kullandı.
“VİRÜSÜN ANNEDEN BEBEĞE GEÇİŞ İHTİMALİ ÇOK DÜŞÜK”
Yapılan birçok çalışmada amniyotik sıvıda, kordan kanında, bebeğin eşinde ve yeni doğanın boğazından alınan sürüntüde virüsün saptanmadığını kaydeden Efesoy, "Bu verilere göre anneden bebeğe geçiş ihtimalinin olmadığı veya ihmal edilebilir düzeyde olduğu bildirilmiştir. Yine düşük riskinde artış saptanmamıştır. Tabii ki fetusta yapacağı etkiler için ileri araştırmalara ihtiyaç vardır” dedi. Aynı zamanda Covid-19 tanısının doğumun erken gerçekleşmesine neden olmadığını da söyleyen Efesoy, şu şekilde konuştu: “Doğum zamanlamasına hastalığın şiddetine, annenin genel durumuna ve ek hastalık varlığına göre karar verilir. Doğum şekline ise gebeliğin tıbbi nedenlerine, klinik duruma ve aciliyete göre karar verilir. Doğum süresini kısaltmak için normal doğumda mekanik balon veya oksitosin ile suni sancı yöntemleri kullanılabilir. Suda doğum ve miad doğumlarda ise kordonun geç klemplenmesi önerilmemektedir. Doğum sonrası emzirmenin güvenliği ile ilgili veriler henüz yeterli değildir. Anne klinik olarak iyi durumda ise uygun önlemler ile anne bebeğini emzirebilir. Ancak annenin kiniğinin ağır olduğu durumlarda anne- bebek ayrımı en iyi seçenek olacaktır. Süt üretiminin devamı için süt sağılmasına devam edilmelidir”