Ankara’da 24 Ocak 1993’te evinin önünde arabasına konan bombanın patlaması sonucu katledilen Araştırmacı Gazeteci, Yazar Uğur Mumcu, Mersinli gazeteciler tarafından Mersin Gazeteciler Cemiyetinin (MGC) Atatürk Parkındaki Uğur Mumcu anıtı önünde düzenlediği törenle anıldı.
Mersin Gazeteciler Cemiyeti, 29 yıl önce suikaste uğrayarak yaşamını yitiren Uğur Mumcu’yu gerçekleştirdiği törenle andı. Pandemi kuralları çerçevesinde gerçekleştirilen törene, MGC Başkanı Rüstem Kaya Tepe ile Mersin’de görev yapan ulusal ve yerel basın temsilcileri katıldı. Törende konuşan Başkan Tepe, 6 Nisan 1909'da gazeteci Hasan Fehmi Beyin öldürülmesinden bu yana 60'ın üzerinde gazetecinin öldürüldüğünü söyledi. Bugün Uğur Mumcu, Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Ahmet Taner Kışlalı ve daha pek çok gazetecinin yanı sıra Gaffar Okan gibi teröre kurban edilmiş pek çok vatanseveri andıklarını belirten Tepe, "Ayrıca bu gün Türkiye'nin siyasi hayatının bir dönemine yön vermiş İsmail Cem'in de ölüm yıl dönümü. Bu gün ayrıca Türk sinemasının efsane isimlerinden Fatma Girik'i de kaybettik. Hepsinin ruhları şad olsun. Uğur Mumcu'yu her yıl anıyoruz ve anmaya devam edeceğiz. Düşüncelerini, fikirlerini, gazetecilik ilke ve prensiplerini yaşatmaya devam edeceğiz. Bir pazar sabahı, evinin önünde aracına koyulan bomba ile katledilen cesur bir gazeteciydi Uğur Mumcu. Korkmayan, boyun eğmeyen, araştıran, doğruları yazan cesur ve yürekli bir insandı. 'Korkaklar bin kere, cesurlar bir kere ölür' derdi. 24 Ocak 1993 de karlı bir Ankara sabahında korkaklar arabasına bomba koyarak cesuru sinsice öldürdüler. 50 yıllık bir yaşam ve 30 yıllık bir mücadele böyle son bulmuştu. Cumhuriyet gazetesinin usta kalemi, sakıncalı piyade böyle alçakça susturulmuştu. Bugün hala cinayetin failleri yakalanamamıştır. Önemli olan bu toplumda insanların mezar taşı gibi susmamasıdır. Bu sözlerin sahibi gerçek gazeteci Uğur Mumcu’nun ölümünün üzerinden 29 yıl geçti. Geriye onlarca kitap, yüzlerce makale ve onurlu bir gazetecilik bıraktı. Hayatı boyunca en karanlık olayları aydınlatmaya çalıştı. Bu olayları değil aydınlatmak, dosyasını bile açmak kolay değildir. Uğur Mumcu, Türkiye’nin en önemli gazetecileri arasında tarihteki şanlı yerini almıştır" ifadelerine yer verdi.
"TERÖRÜN BEKLENTİSİ OLAN HALKI BÖLME AMACI GERİ TEPTİ"
Tepe, Uğur Mumcu'nun unutulmaz bir kişi olduğunun altını çizerek "Yok edilmeye çalışılmıştır ama o artık düşünceleri ile yaşamaktadır. Uğur Mumcu suikastı sonrasında milyonlarca insan sokaklara döküldü. Yüzbinler cenaze törenine katıldı, bu insanların hepsini bir gazeteci bir araya getirdi. Terörün beklentisi olan halkı bölme amacı geri tepti, insanlar demokrasi etrafında birlik olmayı bildiler. Terörün galip gelmesine müsaade etmediler. Gazetecilik zor bir meslek, aşkla yapılması gereken bir yaşam biçimi, tarihimizdeki bu demokrasi şehitleri yeni gazetecilere örnek olmalı. Doğruları söylemek hiç kolay değil, söyledikten sonra arkasında durmak da kolay değil ama gazeteciler gerçeği ortaya çıkarmaktan korkmamalı. Mücadele gazeteciliğin ruhunda var. Uğur Mumcu bütün hayatı boyunca gerçekler, özgürlük, demokrasi, Atatürk ilke ve inkılapları savunucusu olmuştur. Milli ve yerli bir duruş göstermiştir. 30 yıl önce söylediği, uyardığı şeyler şimdi tek tek gerçekleşmiştir. Aydınlar ileri görme yetenekleri sayesinde aydın oluyorlar zaten. Burada önemli olan o zamanlar bu söylenenleri dikkate almak olmalı" sözlerini kullandı.
Gazetecilerin daha iyi bir dünya, daha çok özgürlük, daha refah bir ülke için çalıştığını vurgulayan Tepe, "Bu topraklar Uğur Mumcu gibi yürekli bir gazeteci gördü. Bir ulus onu tanıma şansı buldu. Kimse yalanın peşinden koşmasın, hırsızı, arsızı, yolsuzu bilsin. Bundan sonra yeni nesile seni anlatmak bizim boynumuzun borcu olsun. Onlar da ailelerini düşünebilirlerdi, kendi ailelerine daha fazla sarılmayı onlarda isterdi. Şimdi bize düşen görev onların verdiği mücadeleyi bu ülkenin insanlarına anlatmak. Tüm demokrasi şehitlerimizi saygı ve özlemle anıyorum" diye konuştu.
Konuşmaların ardından gazeteciler, uğur Mumcu’nun anıtına karanfiller bıraktı.