Kadri DUMAN

Hukuki olarak trafik kazalarının maddi hasarlı, yaralamalı ve ölümlü olarak 3 farklı başlık altında değerlendirildiğini ifade eden Av. Özgür Demir, özellikle ölümlü kazalarda kazazedelerin kötü niyetli sigorta şirketleri ve sağlık çalışanlarına karşı dikkatli olması gerektiğini kaydetti. Ölümlü kazalarda zaman kaybetmeden kolluk kuvetlerine haber verilmesi gerektiğini ifade eden Av. Demir, kötü niyetli sigorta ve aracı şirketlerinde bazı uygulamalarla ölen kazazedeler üzerinden haksız kazanç sağladığını belirtiyor. Av. Demir, “Ölüm gerçekleştiği anda kazanın olduğu yerde incelemeler yapılarak kazaya karışan kişilerin yüzde üzerinden kusur oranları belirlenir. Kazazedelerin kusur oranı ne kadar az ise yani kusurlu değilse tazminat oranı ona göre artabilir. Tazminat hesaplanırken ise ölen kişinin yaşı, maaşı, varsa eşi ve çocukları da esas alınır. Ama bu noktada özellikle kötü niyetli sigorta şirketleri yani aracı şirketler kaza anında simsarlık yapıp, ölen kazazedenin ailesine daha soruşturma tamamlanmadan 500 bin alırız, 700 bin alırız şeklinde yalan beyanlarda bulunup  dolandırabiliyorlar. Bu süreçte ölen kazazedelerin yakınlarının mağduriyetinin artmaması için mutlaka hukuki destek almaları elzem” dedi.

Kötü niyetli sağlık çalışanlarıyla anlaşıp kazazede üzerinden haksız kazanç elde ediliyor

Yaralamalı trafik kazalarında ise soruşturmanın kazadan en az 1 yıl sonra başlandığını dile getiren Av. Özgür Demir, “Yaralanmalı kazalarda engel durumu oluştu mu? Oluşmadı mı? En önemli olan şey bu!  Yaralamalı kazaları için çeşitli yaş gruplarına göre farklı yönetmelikler uygulanıyor. Örneğin yaralanan kişi çocuk ise çocuklar için özel gereksinim değerlendirmesi hakkında yönetmelik uygulanıyor. Yetişkin, yani 18 yaşından büyük ise, onlar içinde erişkinler için engelli değerlendirmesi hakkında yönetmelik uygulanıyor. Bu yönetmelikler kapsamında, yaralandığı günden sonra ki bir tarihte iyileşme süresi, ameliyatlar süresi ortalama bir yıl altı ay sürüyor. Bu süreden sonra kazazede vücudunda kalıcı hasar oluştu mu oluşmadı mı diye bu yönetmeliklere göre engellilik raporu alıyor. Bu raporları Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilen hastanelerden alınabiliyor. Özel hastanelerden alınan raporlar geçerli olmuyor, yasal olarak heyet raporu talep ediliyor. Bu noktada yine kötü niyetli sigortacılar, kişileri yanlış yönlendirerek haksız kazanç elde edebiliyor. Örneğin heyete girmesi gereken kazazede heyete sokulmuyor. Sahte evrak ve raporlar düzenliyorlar. Bu şahıslar kötü niyetli sağlık çalışanlarıyla, illegal yollarla anlaşıp sağlık çalışanını eve çağırıyor, belki sağlık çalışanı hastayı bile görmüyor ama gördüm diye rapor hazırlanıyor ve sigorta şirketlerinden para talep ediliyor. Bu sayede kazazedenin aldığı tazminattan sağlık çalışanına da haksız şekilde pay çıkartılıyor. Örneğin kazazedenin alması gereken 100 bin TL ise bunun yaklaşık 10 bin lirası sağlık çalışanına 30 bin TL’si sigorta şirketine gidiyor. Kazazedenin alacağı pay ise 60 bin TL’ye düşüyor” diye konuştu.

163 bin KM’nin altında aracı olan kazazedeler karşı taraftan değer kaybı talep edebilir

Maddi hasarlı kazalarda herhangi cezai işlemlerin gerek olmadığını belirten Av. Özgür Demir, şöyle devam etti: “Maddi hasarlı kazalarda polis ve savcılık  bakmıyor. Yani maddi hasarlı olunca cezai gerektirmiyor. Çünkü sizde bir hasar yoksa sadece araçta hasar olduğu için, cezai bir boyutu yok. Ama hukuki boyutu var, maddi boyutu var. Bu sebeple trafik polisi bile gelse bir işlem yapmıyor. Geldiğinde ifadenizi bile alsa, savcılık bunlara işlem yapmamasını söylüyor. Bu tür kazalarda dikkat edilmesi gereken şeyler var. En başta kaza tespit tutanağını tutacağız, sorumlulukları tek tek yazacağız, kim sorumlu? Hangi yoldan geldi? Karayolları trafik kanunu var. Ona uygun bir şekilde kaza tespit tutanağı tutulacak, sorumlulukları belirleyeceğiz. Daha sonra sizin kusurunuz az, yüzde elliden daha az olma koşuluyla sizin aracınız hasar gördüyse karşı tarafın ilk önce hasarı tamir etmesi için, karşı tarafın zorunlu trafik sigortasına başvuruyorsun ya da kaskosuna. Sizin aracınızı anlaşmalı servislerden ya da sizin götürdüğünüz bir serviste tamirini gerçekleştiriyor, Bu birinci Aşama. ikinci aşama ise benim aracım değer kaybetti, bunu nasıl alabilirim? Araç değer kaybında Yargıtay, sadece 163 bin kilometrenin altında olan araçlarda değer kaybı olduğunu belirtiyor. Yani 163 bin kilometrenin üstünde olan araçlarda değer kaybı olmaz. Eğer aracınız 163 bin kilometrenin altında ise ve böyle kaza geçirdiyseniz araç değer kaybını da kişiden alabilirsiniz.”