Mersin’de uzun yıllardır zumba eğitmenliği yapan ve insanların hayatına dokunan Elif Kaynak, pozitif enerjisini eğitimlere yansıtarak sporu sevdirmeye devam ediyor. Kaynak, spor eğitmenliğine başlama öyküsünü şöyle anlatıyor: “Ben aslında İşletme Fakültesi mezunuyum. Daha önce 2 buçuk yıl bankacılık yaptım.2 sene lojistikte finans müdürlüğüne kadar geldim. Sonra istifa ederek Afrika’ya yerleştim. Orada zumba ile tanıştım. Zumba eğitmeni olmaya karar verdim ve Türkiye’ye döndüğümde de sertifikalarımı almaya başladım. Her şey zumba eğitmeni olmamla başladı. Zumbayla devam ederken zumbanın bir kolu çıktı strong nation diye, o daha çok hoşuma gitti. Onun da eğitmenlik sertifikasını aldım. Daha sonra plates alanında da eğitmenlik sertifikamı alarak plates seanslarına da başladım.”
“EN BÜYÜK MOTİVASYON KAYNAĞIM KENDİ KİLO VERME ÖYKÜM”
Spor eğitmenliğine başlamaya karar verdiği sırada 95 kilo olan ve şuanda 52 kiloya düştüğünü söyleyen Kaynak, en büyük motivasyon kaynağının kendi kilo verme öyküsü olduğundan bahsetti. Kilo verme öyküsüne zumba ile başlayan daha sonra strong nation ve aletli platesle egzersizlerine devam eden Kaynak, “Önceki ve sonraki halimi gösterdiğimde öğrencilerim de spor yapmak için daha çok motive oluyorlar” dedi. Sosyal medya üzerinden de insanlarla etkileşim halinde olduğunu belirten Kaynak, “Sporda beni motive eden şeylerden biri özellikle sosyal medyadan insanlara ulaşmak. Mesela benim 100 tane üyem varsa yayınladığım motive edici videolarla beraber bunun 95’i oradan geliyor. Zumba eğitmeni olmak ister istemez insana pozitif bir enerji katıyor. Öyle bir enerjiyle yapıyorsun işi. Bunu da yansıttığın zaman insanlar da eğitimlere gelip spor yapmak istiyor. Mesela biz pandemiden önce sınıflarda bir seanslık eğitimlerimizde çok eğlenirdik ve herkes her şeyi unuturdu. Bu sadece kilo vermek değildi, bir saatlik bir kafa dağıtımıydı aynı zamanda” dedi.
“ÜLKEMİZDE SPORA GEÇ YAŞLARDA BAŞLANIYOR”
Spor konusunda yaş faktörünün çok önemli olduğunu ifade eden Kaynak, üyelerinin daha çok 40’lı yaş grubundan oluştuğunu söyledi. Bu duruma çok üzüldüğünü dile getiren Kaynak, bu nedenle insanlara sporu sevdirmek ve onları motive etmek için sosyal medya üzerinden videolar yayınladığını kaydetti. Kaynak, “Spor yapmayı öğrenmek için yaş almayı beklememek lazım. Spor bağışıklık sitemimizi güçlendirmek ve daha sağlıklı bir şekilde yaş almak için gerekli. Aynı zamanda çocuklarımızı küçük yaşlarda spora yönlendirmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“PANDEMİDE BİRÇOK İNSAN KİLO ALDI”
Pandemi döneminde birçok insanın evlerine kapandığını ve kilo aldığını söyleyen Kaynak, bunu hareketsizlik ve yanlış beslenmeye bağladı. İnsanların kendilerine yatırım yapmaları gerektiğini belirten Kaynak, “ İnsanlar bu dönemde, evlerinin bahçesine çıkıp biraz yürüyebilir, koşabilir. Kendi alanı varsa özel hoca da bulabilir. Stüdyolar şuan az sayıda kişi alarak çalışılıyor, salonlar da öyle. Spor salonlarında yapılan testlerde bulaşın olmadığı yerler de çıktı. Spor salonlarının riskleri çok düşük oluyor. Araştırmalara göre yapılan egzersizler bağışıklık sistemini daha da güçleniyor. Pandemi döneminde spor yapamıyorlarsa bile beslenmelerine dikkat etmeliler. Kendi bedeninizi disipline etmek çok zor değil” şeklinde konuştu.
“SPORLA İLGİLİ YANLIŞ İNANIŞLAR VAR”
Türkiye’de sporla ilgili birçok yanlış inanış olduğunu belirten Kaynak, konulara da açıklık getirerek “Halkımızın büyük bir kısmı biraz yürüyüp zayıflayayım öyle spora başlayayım diyor. Bir de insanlarda yağımı kasa çevirmek istemiyorum diye bir olgu var. Öyle bir şey de yok. Yağ başka, kas başka. Yağını eritmeden zaten o kaslar ortaya çıkmaz. Kas hepimizde var ama üzerinde yağ tabakası olduğu için o kaslar görünmüyordur. O yağlar eridikçe kaslar ortaya çıkmaya başlar” dedi. Eğitimlere daha çok hamilelik kilolarını vermek isteyen kadınların geldiğini söyleyen Kaynak, postür bozukluklarını düzeltmek için de sporun faydalı olduğunu ifade etti.
YÜRÜYÜŞ, KOŞMA VE BESLENME DİSİPLİNİ
Kilo vermek isteyen veya daha fit bir görünüme kavuşmak isteyen insanların beslenmelerine de dikkat etmeleri gerektiğinin altını çizen Kaynak, “Spor egzersizleri beslenme ile birlikte işe yarayabilir. Beslenmeye dikkat edilmezse egzersizler işe yaramayabilir. Beslenme alışkanlıkları ise bünyeden bünyeye de değişiyor. Herkesin metabolizması farklı yiyeceklere farklı reaksiyonlar gösteriyor. Mesela bir arkadaşım yıllarca diyet yaptı ve hiç kilo veremiyordu. Diyetisyene gitti ve süt ürünlerine alerjisi olduğunu öğrendi. Bu tarz ürünleri bırakınca bir anda kilo vermeye başladı. Spor ve diyet bir arada yürütülmeli ve bu konuda uzmanlara danışılmalı. Hem diyet hem de spor anlamında profesyonel destek alınmalı” diye konuştu.
ONLİNE DERSLERE DİKKAT
Pandemi döneminde ortaya çıkan online derslerle ilgili de konuşan Kaynak, sporun en büyük riskinin sakatlanmak olduğunu ve bu konuda dikkatli olunması gerektiğini söyledi. Online derslerde eğitmenin öğrencilerini tam olarak görememesi sonucu yanlış hareketlerle sakatlanmalar yaşanabileceği konusunda uyaran Kaynak şu ifadeleri kullandı: “ Kendilerine iyi bir eğitmen bulsunlar araştırsınlar. Daha önce spor geçmişi yok ise çok zorlayıcı hareketlere girmesinler. Bildikleri eğitmenler varsa sitelerinde, evlerinin bahçelerinde eğitim alabilirler.” Pandemi döneminde yalnızca kendi öğrencilerine online ders verdiğini belirten Kaynak, “Daha önce egzersiz yapmış dersimde bulunan kişilere Strong Nation dersi verdim. Strong Nation’da riski yüksek olduğu için daha önce eğitim almamış birine vermedim. Zumba alanında da kendi öğrencilerime ders veriyorum ama süreç uzarsa en az risk Zumba’da olduğu için genel anlamda ders verebilirim” dedi.
Son olarak pandemi gerçeğinin kabullenilmesi gerektiğini dile getiren Kaynak, “Sonuçta pandemi gerçeğini kabul edip bu sürece uygun evrimleşebiliriz, kendimizi uyarlayabiliriz, kendimizi kontrol edebiliriz. Bunu biz kendimiz yaparız, içimizde, isteyerek gerçekleri kabul ederek. Başkası yapamaz bizim yerimize” şeklinde konuştu.